FELSEFEYE GİRİŞ

 Felsefe Nedir?

Günlük yaşamda genellikle dikkat etmediğimiz ve dikkatimizi çekmeyen konularda sorular sormayız. Sorduğumuz sorular ise genellikle günlük yaşamımızı idare ettirecek kadar yeterli gördüğünüz sorulardan ibaret kalır. İşte felsefe bu günlük yaşamda aklımıza gelmeyen bir takım sorular sorarak bazı şeylerin farkına varmamızı sağlar. Bu sorular genellikle şöyle olabilir;

·         Ben kimim?

·         Dünya nasıl yaratıldı?

·         İnsan olmak ne demek? İnsan olmanın bir sırrı var mıdır?

·         İyi ile kötünün ayrımı nedir? Neye iyi neye kötü deriz?

·         Yaşamın bir amacı var mı?

Bu sorular insan zihnini insanlığın var oluşundan bu yana meşgul etmiştir. İnsan; algılayan anlamlandıran, anlayan, sorgulayan düşünebilen bir varlıktır.

İnsan; evrenin yapı ve düzenini, yaşamın değer ve amacını, madde ve ruh ilişkisini, bilgilerimizin güvenirlik ve geçerlilik derecesini, iyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış vb. bilmek ister. İşte bu isteğin karşılama çabasını Felsefe yapmaktadır.

 

Kelime Anlamı Olarak Felsefe

Yunanca philia (sevgi)- sophia (bilge, bilgelik, bilgi) kavramlarından oluşmaktadır. Philosophia “bilgelik sevgisi” anlamına gelmektedir.

Genel olarak felsefe; İnsanı, evreni, değerleri anlamak için varolanların temel ilkelerini ve ilk nedenlerini araştıran, düzenli, sistemli, birleştirici ve bütünleştirici bir düşünce biçimidir.

Filozof: Bilgiyi seven, bilgeliğe ulaşmaya çalışan, sürekli bilginin peşinde koşan kimseye denir. Felsefenin kesin bir tanımı yoktur. Bu nedenle her filozofun felsefe tanımı farklıdır.

Felsefe Tarihinde ilk filozof Thales’tir. Ancak Filozof kelimesini ilk kullanan filozof Pisagor’dur.

 

Felsefenin Tanımları

Felsefe; insanın merak etme, öğrenme ve anlama çabasının ürünüdür. Dolayısıyla felsefenin varlık nedenlerinden biri, dogmaları ve bunlarla temellendirilen geleneksel inançları sorgulamaktır. Bu amaçla düşünceye yön veren sorularla, bilgiye ulaşma yolları geliştirilir ve bu yolla yeni ve özgün çözümlere ulaşılır.

Felsefe; insanın kendisi, hayatı, içinde yaşadığı toplum ve evren hakkında düşünme sonucunda ortaya çıkmış bir disiplindir.

Felsefe; bilginin temelinde bulunan doğrulara ulaşma çabasıdır.

Felsefe; kendine dönük düşünmedir. Herhangi bir nesneyi düşünürken, aynı zamanda hep o nesneye ilişkin kendi düşüncesi hakkında da düşünür. O zaman felsefeye düşünce hakkında düşünce de denebilir.

En genel tanımıyla felsefe; insanı, evreni ve değerleri anlamak için sürdürülen geniş bir araştırma çabası, birleştirici ve bütünleştirici bir açıklama gayretidir.

Felsefe; Yolda olmaktır.

 

Felsefe Teriminin İlişkili Olduğu Kavramlar

Sevgi: Bilgiyi, bilgeliği sevmek.

Akıl: Felsefe akıl ile yapılan bir etkinliktir.

Bilgi: Felsefe bilginin peşinde koşar. En sade biçimiyle düşünme sonucu elde edilen ürün.

Bilgelik: Bilgiyi, arayışı sevme durumu.

Düşünme: Zihinsel etkinliklerin tamamına denir. Felsefe aynı zamanda sistemli bir düşünme faaliyetidir.

Duyu: Duyu organlarının işlevidir.

Duyum: Duyu organlarından gelen verileri algılama durumudur.

Hikmet: Derin ve kapsamlı bilgidir. İslam filozofları hikmeti tanımlarken bilge bilgelik yani felsefe olarak nitelendirir. Hikmet sahibi kimseye Hikmetli veya hakim denir. Bu nedenle hakim ile filozof sözcükleri aynı anlamda kullanılmıştır.

Hakikat: Hakikatin net bir şekilde tanımlaması zordur. Hem Gerçeklik hem doğruluk şeklinde tanımlamaları vardır.

Varlıkların varolması anlamında tanımlanırsa bu gerçeklik; Bir konu hakkındaki düşüncenin o konunun gerçekliği ile uygun olması şeklinde tanımlanırsa doğruluk anlamına gelir.

Bilinç: İnsanın kendi ve dışındakileri fark edebilmesidir. Farkında olma, farkındalık durumudur.

Özbilinç: Kişinin kendi bilinci üzerine düşünmesi ve düşüncelerinde nelerin etkili olduğunu sorgulaması durumudur. Sorgulayıcı zihin durumudur.

 

Felsefenin Özellikleri

1)      Felsefe bilim değildir ancak tüm bilimler felsefeden doğmuştur.

2)      Felsefede yeni ve özgün bir soru ortaya atmak, bir felsefi probleme cevap vermek kadar değerlidir. Felsefe, düşünce üzerine (refleksif) üretmektir.

3)      Felsefe hakikati araştırırken, bütün zamanlar için geçerli olabilecek değerler ortaya koymaz.

4)      Felsefe insan için kaçınılmaz bir etkinliktir. Aristoteles bu düşünceyi “Felsefeyi reddetmek farkına varmadan felsefe yapmak demektir” sözüyle özetler.

5)      Felsefi bilgi, sistemli ve tutarlı bir bilgidir. Ela alınan konularda her türlü çelişkiden özenle kaçınılır.

6)      Felsefede amaç bilginin aranmasıdır. Bu durum zaten bilgelik sevgisi oluyor.

7)      Felsefe eleştirel bir bilgidir. Filozof, hem eserlerinde hem de yaşantısında ön yargılardan uzak durmaya çalışan, içinde yaşadığı çevrenin inançlarını, tutkularını ve alışkınlıklarını sorgulayabilendir kişidir.

8)      Felsefede kesinlik, bitmişlik yoktur.

 

Felsefenin İşlevi

1)      Felsefe, insanın sorgulama ve anlama ihtiyacını karşılayarak onu  “insan olmanın bilincine” ulaştırır.

2)      Felsefe, insanın çevresinde olup biten her şeye eleştirel yaklaşmasını sağlamıştır. Bu konuda Sokrates “ Sorgulanmamış bir yaşam, yaşam değildir” diyerek bunun önemini bildirmiştir.

3)      Felsefe, bilimlere yol göstermiş, bilimlerin gelişmesinin dinamiğini oluşturmuştur.

4)      Felsefe, başkalarının görüşlerine hoşgörülü ve saygılı olmayı öğretir, diğer insanlarla iletişim kurmaya yardımcı olur.

5)      Felsefe, inancın biçimlenmesinde etkili olur.

6)      Felsefe, binlerce yıldan beri ortaya konan fikir ve düşünceleri, bu düşünceleri yansıtan Kavramları tanıma imkânı sunarak düşünce tarihini bilmemizi sağlar.

7)      Felsefe, yaşamla ilgili farklı görüşler sunarak insanın kendi yaşamına ilişkin düşünceller üretmesine katkıda bulunur.

 

Felsefenin Ortaya Çıkışı

MÖ 6. yy’a kadar mitolojik ögeler bakımından evrende her şey tanrı tarafından kaynaklanıyordu.

(İnsanlar iyi bir olay yaptığından tanrı onları ödüllendiriyor, kötü bir olay yaptığında ise cezalandırıyordu.)

 

İlk olarak 7. yy da İyon'ya uygarlığında Millet kentinde ortaya çıkmıştır.

(Millet kenti deniz kıyısında olan bir kent olduğu için hem deniz hem kara ticareti açısından oldukça zengin bir yapıya sahipti. Dolayısıyla insanlar arasında sadece mal alışverişi olmuyor, aynı zamanda sosyalleşme, kültürel alışveriş oluyordu. Bu da bilginin, hoşgörünün, yaşamsal farklılığın da yaygınlaşmasını sağlıyordu. Buna kervansaraylar da örnek verilebilir.)

Yorumlar